Gücüne Güvenen Kibirli, Sana Diyorum...
Gücüne güvenenlerle imanına inananların mücadelesinde daima iman kazanmıştır.
Yüzde yüz imkanlara sahip olan şımarık ve kibirli nefs sahiplerinin karşısında; inanç ve imanından başka imkanı yok denecek azimli mücadele erleri sonunda başarıya ulaşmışlardır.
Bunu şu gerçek hikayeyle anlatmak isterim:
“İç ayaklanmaların, Türkiye’yi kasıp kavurduğu, Mustafa Kemal’in elinde bulunan binbir güçlükle örgütlenmiş asker güçlerini pamuk atar gibi attığı, hükümetin Sivas’a doğru taşınma düşüncesinde saplandığı çok tehlikeli, bunalımla günlerden bir yaz günüydü. Mustafa Kemal, halkın moral güncüyle çalışıyordu.
Büyük Millet Meclisinin önündeki kürsüye birçok hatip çıkıyor, ateşli konuşmalar yapıyor, alkışlanıyordu. Mustafa Kemal, meclis konağının önünde, bütün mebuslarla birlikte bu konuşmaları izliyor, sırasında kürsüye yeni hatipler bulup çıkarıyordu.
Bir ara gözleri mebusların arasında ayakta dikilip onlarla konuşan Papa Eftim’e ilişti: (‘Papa Eftim’ Kuvayı Milliyeci bir Türk Papazıydı)
-Haydi Eftim, dedi. Çık bakalım şu duvarın üstüne halka bir nutuk söyle.
-Aman paşam, affediniz benim hatipliğim yoktur.
-Burada hatipliğe lüzum yok. Haydi, çık kendini göster.
Papa Eftim, hemen çevik bir sıçrayışla meclisin bahçe duvarı üstüne çıktı. Mustafa Kemal’in diretmesine daha çok dayanmayacağını anlamıştı. Onun söz söylemek üzere duvarın üstüne çıktığını gören kalabalık halk kitleleri, susarak ilgiyle beklemeye başladı.
Papa Eftim, yüksek sesiyle şöyle konuştu:
-Muhterem Ankaralılar, aziz hemşehrilerim! Buraya size bir şeyler söylemek üzere çıktımsa da çok söyleyeceğim yok. Yine de bu heyecanlı, ulusal günde duymakta olduğum büyük heyecanımı birkaç sözcükle olsun size aktarabilirsem ne mutlu bana! Şimdi, Şu içinde bulunduğumuz siyasal durumu iyice gözlerinizde canlandırabilmek üzere size kutsal kitaplardan bir örnek vermek istiyorum.
İsrail kavminin Filistinlilerle yaptığı bir savaşta İsrail Kumandanı Yalvaç Davut’la Filistinlilerin Kumandanı, o günlerde gelenek olduğu üzere ordularının çevirdiği meydanda düello ediyorlar. Yalvaç Davut bu düelloya, dağarcığında her zaman bulundurduğu bir sapan ile çıkıyor. Rakibi olan Filistin Kumandanı da tepeden tırnağa zırhlara bürünmüş ve silahlanmış olarak meydana geliyor. Böylece savaşa başlayan iki rakip kumandan askerlerince şiddetle alkışlanıyor.
Ne var ki Filistinliler, kumandanlarına çok güvendiklerinden ellerinde sapanla duran Davut’la alay ediyorlar. Haklı ve meşru davasına inanan ve Tanrısının yardımına dayanan ve sığınan Davut, bütün gücüyle sallıyor, sallıyor ve ileri fırlatıyor. Bu taş, gözünden başka gövdesinin bütün organları zırhla bürünmüş olan rakip kumandanın tam gözüne değiyor ve o bu acıyla yere seriliyor. Bu fırsattan yararlanmasını bilen Davut, hemen rakibinin üzerine çullanıyor. Düşmanının kendi kılıcıyla kafasını kesiyor ve Filistinlilere doğru fırlatarak zaferini bildiriyor.” (kutsal isyan)
Papa Eftim o günün şartlarında bu olayı Türk Yunan savaşına benzetiyordu.
Hem gücü hem umudu, hem inancı olmayanların yapabileceği tek şey söylenmektir.
Ancak inananlar imkansız da olsa gücüne güvenenlerin karşısında imanlarıyla başarıya ulaşırlar.
Ferizli 07. 06. 2018
Bu yazı toplam 1394 defa okundu. Bu yazı toplam 0 defa facebook`da paylaşıldı. YASAL UYARI:Haber portalımız 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na uygun olarak yayınlanmaktadır Yayınlanan fotoğrafların yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, önceden yazılı izin gerektirir. Portalımızda yayınlanan haberler ise, kaynak gösterilmek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.
22 Mayıs 2018 - 13:12, Salı
19 Nisan 2018 - 11:11, Perşembe
14 Ocak 2018 - 20:28, Pazar
1 Ocak 2018 - 17:22, Pazartesi
15 Kasım 2017 - 15:56, Çarşamba
3 Ekim 2017 - 13:58, Salı
27 Eylül 2017 - 16:02, Çarşamba
13 Mayıs 2017 - 14:31, Cumartesi
5 Aralık 2016 - 21:05, Pazartesi
14 Kasım 2016 - 11:16, Pazartesi